Eylül'ün kırdığı gül'ü toprağa verdik bugün...

Olcay ağabey’in vefat ettiğini duyduğum vakit, zihnime ilk damlayan, nedendir bilinmez, Yahya Kemal’in mısraı oldu: “Ölüm âsûde bahar ülkesidir bir rinde”. Öylesine mütevekkil, öylesine sakin, öylesine hazırlıklı karşılanan bir misafir gibi ölümü buyur etmekti tasavvurumda canlanan…

Eylül Kuşağı’nda “Bekleşiriz yedi-uyurlar gibi / Ne gün rüzgar eser, dağılır bulut?” diyordu Olcay Yazıcı, çünkü kendisi de “Eylül’ün Kırdığı Gül”lerden biriydi. Kaderin cilvesi, tam da beklediği ‘rüzgar’ın estiği, otuz yıllık “Eylül” rövanşının millet tarafından alındığı gün veda etti dünyaya.

Ölümünü duyduğumda, zihnime ilk damlayan “ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde” mısraı olmuştu, fakat bunun neden böyle olduğunu, Olcay ağabey Topkapı’daki tarihi mezarlıkta, 1991’de vefat eden anneciğinin kolları arasına defnedilirken anladım.

Ölüm âsûde bahar ülkesidir bir rinde,
Gönlü buhurdan gibi yıllarca tüter
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar, her gece bülbül öter…

Olcay ağabeyi, “eylülün kırdığı gül”ü, her seher yeniden açması için toprağa verdik bugün… Allah rahmet eylesin.

Popüler Yayınlar